İstanbul
HAFİF YAĞMUR
23°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Neydiney Kültür Sanat Şahan Gökbakar en sonunda patladı: 'Siz kafayı mı yediniz?'

Şahan Gökbakar en sonunda patladı: 'Siz kafayı mı yediniz?'

Komedyen Şahan Gökbakar, Marmaris'te bulunan villasının kaçak olduğu ve sit alanına inşaat yaptırdığı haberlerine ilişkin ilk kez konuştu.

5 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Şahan Gökbakar en sonunda patladı: 'Siz kafayı mı yediniz?'

Şahan Gökbakar'ın 2018 yılında Marmaris Delikyol Koyu'nda satın aldığı villasının kaçak olduğu tespit edildi.

Villanın yapı kayıt belgesi iptal edildi ve yıkımı için karar çıktı, Marmaris Belediyesi'ne kararın uygulanması için yazı gönderildi. Gökbakar ise karara itiraz ederek sürerek hukuki süreç başlattı.

Fatih Altaylı: ‘Şahan haksız’

Gökbakar konuyla ilgili sessizliğini korurken, gazeteci Fatih Altaylı, villa konusuyla ilgili Şahan Gökbakar'ı ağır bir dille eleştirmişti.

“Şahan haksız” diyen Altaylı, şu ifadeleri kullanmıştı:

Onun önünden birkaç kere geçtim. Şahan haksız. Türk milletinin en muhalifi ve en düzgünü bile emlak sözkonusu olduğunda rant için gözünü karartıyor. Cennet gibi bir yer, 10 milyona almış galiba. Orada zaten büyük bir ev olmamalı da. Sen aileni büyüttükçe biz senin arazini büyütmeni izlemek zorunda değiliz.

Şahan'dan tepki: ‘aynı haber üç gündür pompalanıyor’

Bu eleştiriler karşısında Şahan Gökbakar sessizliğini bozdu.

Instagram hesabında bir video paylaşan Gökbakar, şunları söyledi:

Günaydın. Birkaç gündür hakkımda çıkan haberlerle ilgili bir şeyler söyleme ihtiyacı hissettim. Normalde söylemeyecektim ama aynı haber üç gündür pompalanıyor, bütün troller bir şeyler yazıyor, sahte gündem yaratılıyor. Çok net belli bir amaca hizmet ettiği. Artık hukuki süreç mi etkilenmeye çalışılıyor, yoksa bir yerlerde baskı mı oluşturulmaya çalışılıyor bilemiyorum ama hep aynı taktik uygulanıyor son dönemde. O yüzden de pek bir açıklama yapma ihtiyacı hissetmiyorum bu konuyla ilgili.

‘Her şey bu haberle başladı’

Ta ki bu sabah fikirlerine güvendiğim, değer verdiğim Fatih Altaylı Beyefendi'nin benim hakkımda bilip bilmeden, ileri geri konuştuğunu görünce. Ben kendisinden daha ciddi bir gazetecilik, yorumculuk yapmasını beklerdim. Beni arayıp sorabilirdi mesela… Ama yapmadı, böyle bir şey ve bu yolu tercih etmiş. Sağlık olsun. Yine de bir vesile oldu benim bu videoyu çekmeme.

Arkadaşlar, öncelikle her şey bu haberle başladı bakın. Buraya koyuyorum. 'Sitkomcu Şahan' kaçak sitkondu' yaptı falan gibi bir haber. Son derece mizah içeren, zekâ pırıltısı yüksek bir ‘özel haber’. Çok araştırmacı gazeteci olduğu için çok ‘özel’ bir haber. Dosya. Ve burada lirik bir anlatım var: ‘Mis kokulu çam ağaçları katledilerek sit alanına yaptırılan kaç villası için yıkım kararı çıktı, sahte çevrecinin maskesi düştü’ filan gibi böyle şiirsel bir anlatım.

‘Benim evim tek katlı, 80 metrekarelik bir köy evi’

Öncelikle bu ve bu haberi alıp kullanan ve bu konuyla ilgili haber yapan herkesin kullandığı şu fotoğraf. Bir onu netleştirelim. Bakın bu fotoğraf, arkadaşlar, bu ev bana ait değil, bu inşaat da bana ait değil, arkada görünen ev de bana ait değil, bazen onu da yuvarlak içine alıyorsunuz. Bunlar komşumuzun evi, iki yan parselimizdeki evler bunlar. İnşaat da komşumuzun, evler de komşumuzun, bana ait değil. O yüzden komşumuzun evini benim haberlerimde kullanıp kullanıp durmayın. Benim evim iki yan parselde, tek katlı, 80 metrekarelik bir köy evi. Orada zaten, fiziken orada. Madem bu kadar ‘özel haber’ yapıyorsunuz, bir zahmet ufak bir takaya bin git de benim evin fotoğrafını çek, ya da gitmeye üşeniyorsan drone uçur, git üstünden fotoğrafını çek yaa. Niye komşunun inşaatını çekip sanki ben inşaat yapıyormuşum gibi bir hava yaratıyorsunuz? Algı amacında, haber amacında değiller bunlar. propaganda amacındalar bunlar. Haber yapıyorsan üşenme, git çek. Resimlerde gösterildiği gibi iki katlı evim yok.

‘Sit alanına niye kaçak villa yaptırayım?’

Gelelim ikinci konuya: Ben zaten halihazırda var olan bir evi ve iskeleyi satın aldım. 2020 yılında bir emlak sitesinden, bir ilandan bu evi buldum. Ev sahibi ile iletişime geçtim, ev sahibi yapı kayıt belgeli evi ve iskelesini satıyordu, 2018 yılında almış yapı kayıt belgelerini eski ev sahibi, ben de 2020 yılında bu ev 'yapı kayıtlı' diye düşünerek -o zaman bir ‘güven’ uyandırmıştı bende, devletin verdiği bir belge var sonuçta diye- ve gerekli incelemeleri yaparak, belediyede sorgulamasını yaptım bir tahkikat var mı diye, tapu dairesine gittik herhangi bir şekilde üzerinde devletin bir kurumunun koyduğu bir şerh var mı, sit alanıdır vs. diye. Bir şerh de yok, tertemiz her şey ve almayı düşündüm. Zaten burası ufak, araba ile ulaşım olmayan, kafa dinleyebileceğimiz bir yer diye satın aldık burayı. Malikâne diye bir derdim olsaydı, Allah'a şükür imkânım var, dünyanın her yerinde denize sıfır malikâne alabilirim ben. Böyle bir imkânım var. Niye gideyim de Marmaris'te çam ağacı kesip sit alanına kaçak villa yaptırayım? Bunu bir insanın yapabilmesi için ya su katılmamış bir geri zekâlı olması lazım, ya da birilerine güveniyor olması lazım. Ben böyle bir insan değilim, böyle bir topa niye gireyim arkadaşlar. Siz kafayı mı yediniz yaa? Var olan, halihazırda bir evi ben satın aldım, herhangi bir eklenti, herhangi bir yeni bina, inşat minşaat falan yapmadık yahu. Girin Google'dan bakın, ben almadan 7 sene öncesine de bakın. Niye böyle şeyler yapıyorsunuz. Ne istiyorsunuz arkadaşlar?

‘Yaptığınız bu kötülük bana zarar vermiyor’

Değerli dostlar, kafa dinleriz diye aldık ama maalesef kısmet olmadı. Yangınlar çıktı ve o yangınlardan sonra bütün her şey değişti. 2022 yılında bir anda evin yapı kayıt belgesi iptal oldu ve tapuya sit alanı diye şerh düşüldü. Ben aldıktan iki yıl sonra üzerine 'Bu ev yıkılsın' diye yazıldı. Biz de bu karara dava açtık. Hukuki süreç devam ediyor. Durum bu kadar net ve gerçek. Yani ne orada yansıtmaya çalıştığınız, ne de beni göstermeye çalıştığınız kişi ben değilim. Böyle bir insan olmadığım için de yaptığınız bu kötülük bana zarar vermiyor. Bence sizin hedef kitlenizdeki insanlar bile buna inanmıyordur diye düşünüyorum ama bakıyorum aklı yerinde olan insan da bu tufaya düşebiliyor.

'Türkiye'nin her yerinde kaçak varken...'

Bakın Türkiye'de inanılmaz sit alanları talan ediliyor, cennet koylarda siteler yapılıyor. Türkiye'nin her yerinde kaçak varken 85 bin metrekarelik ev bütün sorunlarımızı çözüyorsa hemen yıkalım kardeşim. Ama o iskele orada olmasaydı yangınlara bu kadar hızlı müdahale edilmezdi. Bir işe yaradı yani o iskele. İlk balyozu da biz vuralım ya. Elimizle yıkalım ya. Beklemeylim kararı. Ayıp oluyor ya ayıp. Yargı ne kadar verecekse saygı duyacağız. Ne gerekiyorsa da yapılacak merak etmeyin. Sevgiler.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Petrol fiyatlarında sert düşüş: Akaryakıtta indirim olacak mı?

Petrol fiyatlarında sert düşüş: Akaryakıtta indirim olacak mı?